Özelge

Okul Aile Birliğinden Kiralanan kantin işletmesinin Ba formu verme yükümlülüğü ile ödenen kira bedelinin nasıl giderleştirileceği

  • 14/10/2022


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

62030549-120[40-2020/111]-1181280

14.10.2022

Konu

:

Okul Aile Birliğinden Kiralanan kantin işletmesinin Ba formu verme yükümlülüğü ile ödenen kira bedelinin nasıl giderleştirileceği.

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

…./…./….. tarihli ve ……… evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; 1/1/2020 tarihi itibariyle bilanço esasına tabi olarak faaliyette bulunduğunuz, 25/1/2020 tarihinde okul aile birliği ile kantin kiralama sözleşmesi imzaladığınız, bahse konu sözleşmeye istinaden aylık kira bedellerini; 1.042,75 TL'si il payı, 1.042,75 TL'si ilçe payı ve 8.342,00 TL'si okul payı olarak ilgililerin banka hesaplarına ayrı ayrı yatırdığınızı belirterek, söz konusu kira bedellerinin tahakkuk esasına göre mi yoksa nakden ödemelerin yapıldığı tarih dikkate alınarak tahsil esasına göre mi gider yazılacağı hususu ile bu ödemelerin "Ba formunda" nasıl bildirileceği hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.

 

I - GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

 

Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde ise; Bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce, işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

 

Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi gereğince işletmenin sürekli kabul edilen ömrü belli dönemlere bölünür ve her dönemin faaliyet sonuçları diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanır. Gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilerek hasılat, gelir ve karlar aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılır.

 

Tahakkuk, gelir ve giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Tahakkuk esasında, geliri doğuran muamelelerin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması, gelirin elde edilmiş sayılması için yeterlidir. Diğer bir ifade ile tahakkuk esasında vergilendirme yapılabilmesi için, alacak hakkının doğmuş olması gerekir. Gerek hasılat gerekse giderlerin hangi hesap dönemine ilişkin olduğunun tespiti açısından hasılatın tahsil edilip edilmediğinin, giderlerin ise ödenmiş olup olmadığının bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.

 

Buna göre...


Yazının devamını okumak için lütfen abone olunuz.
Sistemimizi 30 Gün Ücretsiz Denemek İster misiniz?

Tüm özelliklerimizi 30 gün boyunca ücretsiz deneyerek sistemimizi test edebilirsiniz. Anında aktivasyon. Not: Bazı kısıtlamalar içerir.

Ücretsiz Dene
Hemen Satın Almak İster misiniz?

Tüm özellikleri seçtiğiniz paket doğrultusunda sınırsız olarak kullanabilirsiniz. Anında aktivasyon.

Hemen Satın Al