Özelge

Unvan değişikliğinden önce sunulan hizmetlere ait hakedişlerde yeni unvanla fatura düzenlenip düzenlenemeyeceği ile tahsil edilmeyen hakediş bedellerinin kurum kazancına ne şekilde dahil edileceği hk.

  • 23/07/2019

T.C.

KARABÜK VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

35831311-010-11005

23.07.2019

Konu

:

Unvan Değişikliği

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin yapı denetim kuruluşu olarak faaliyette bulunduğu ve 23/1/2017 tarihine kadar "… Yapı Denetim Limited Şirketi" unvanını kullandığı, bu tarihten sonra ise "… İnşaat Taah. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" unvanı ile faaliyetine devam ettiği belirtilerek, şirketinizin 23/1/2017 tarihinden önce sunduğu hizmetlere ait hakediş taleplerine ilişkin belge düzeni ile bu tarihten önce şirketinizin sunmuş olduğu ve faturalarını düzenlediği hizmetlere ilişkin inşaat sahiplerinin yapı denetim hizmet bedellerini Muhasebe Müdürlüklerine yatırmamaları nedeniyle tahsil edemediğiniz hakediş bedellerinin kurum kazancınıza ne şekilde dahil edileceği hususunda Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.

A- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi Kurum Kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddelerine ilişkin hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerli olup, bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Dönemsellik, tahakkuk etmiş bir gelir için söz konusudur. Bu esaslar dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme olmadığı sürece mahiyet veya tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Buna göre...


Yazının devamını okumak için lütfen abone olunuz.
Sistemimizi 30 Gün Ücretsiz Denemek İster misiniz?

Tüm özelliklerimizi 30 gün boyunca ücretsiz deneyerek sistemimizi test edebilirsiniz. Anında aktivasyon. Not: Bazı kısıtlamalar içerir.

Ücretsiz Dene
Hemen Satın Almak İster misiniz?

Tüm özellikleri seçtiğiniz paket doğrultusunda sınırsız olarak kullanabilirsiniz. Anında aktivasyon.

Hemen Satın Al