T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı :B.07.1.GİB.4.06.16.01-2009-GVK-37-49-205 03.03.2010
Konu : Nakliyecilik faaliyetinde kullanılan kamyonun
hurdaya ayrılması halinde mükellefiyetin terki hk.
İlgi dilekçenizin incelenmesinden, adınıza kayıtlı ... plakalı, 1977 model kamyonunuzu hurdaya çıkarmak istediğiniz, bu nedenle ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne başvuruda bulunmanız üzerine, ilgili vergi dairesi tarafından ticari faaliyetinizle ilgili geriye dönük olarak beyanname vermenizin istenildiği, ancak söz konusu kamyonun 2001 yılından beri çalışmadığı ve hiçbir ticari faaliyetinizin bulunmadığı belirtilerek, konu ile ilgili Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 inci maddesinde "Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmü yer almıştır.
Ticari ve sınai faaliyetlerin neler olduğu ise Türk Ticaret Kanununda yer almış olup kara, deniz, hava ve nehir ile göllerde yolcu veya eşya taşımanın ticari faaliyet olduğu belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.
İşlerin tamamen bir sebep yüzünden geçici bir süre durdurulması işi bırakma sayılmaz." hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 160 ıncı maddesinde ise; "153 üncü maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar" hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinde, izin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 Kg'dan fazla olan ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu araçlar kamyon olarak tanımlanmış olup, 2001/1 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi'nde kamyon, otobüs, uçak gibi yüksek taşıma kapasiteli araçlar, şahsi ve özel ihtiyaçlar için kullanılmaya elverişli olmayan araçlar olarak belirlenmiştir.
Diğer yandan 2003/3 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi'nin; "2-Araçların Kullanılmaz Hale Gelmesi" başlıklı bölümünde "Nakliyecilik faaliyetinde kullanılan araçların kaza yapması, hurdaya ayrılması ve benzer nedenlerle kullanılamaz duruma gelmesi halinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliğinde yer alan hükümler ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler çerçevesinde aşağıda belirtilen şekilde işlem yapılacaktır.
Nakliyecilikte kullanılan araçların ekonomik ömrünü doldurma veya herhangi bir kaza, yanma, tahrip edilme veya benzeri durumlar nedeniyle kullanılamaz hale gelmesi durumunda araçların sahiplerinin başvurusu üzerine bunların kayıtlarına ve tescil belgelerine "hurdaya çıkarılmıştır" damgası vurularak tescil belgesi sahiplerine geri verilmektedir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, araçlarının kullanılmaz durumda olduğundan bahisle işi bırakma bildirimde bulunan mükelleflerin işi bırakmaya ilişkin dilekçe ile birlikte ilgili trafik şube veya bürolarından alacakları hurdaya ayrıldığına ilişkin belgeyi eklemesi gerekmektedir.
Çeşitli nedenlerle hurda belgesi alınamaması durumunda söz konusu aracın durumunun bilirkişi raporu ile ortaya konulması ve gerekli görülmesi halinde olayın vergi inceleme raporu ile de tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması halinde bilirkişi raporu ve inceleme sonucuna göre hareket edilecektir." denilmiştir.
Konuya ilişkin olarak ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 26.01.2010 tarih ve 1976 sayılı yazısı ve eklerinin tetkikinden, anılan vergi dairesi tarafından nakliyecilik faaliyeti dolayısıyla adınıza 2004 tarihinden itibaren gelir vergisi yönünden mükellefiyet tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla...
Tüm özelliklerimizi 30 gün boyunca ücretsiz deneyerek sistemimizi test edebilirsiniz. Anında aktivasyon. Not: Bazı kısıtlamalar içerir.
Ücretsiz DeneTüm özellikleri seçtiğiniz paket doğrultusunda sınırsız olarak kullanabilirsiniz. Anında aktivasyon.
Hemen Satın Al