Özelge

Babadan miras olarak kalan zeytin ağaçlarından elde edilen kazancın beyan edilip edilmeyeceği hk.

  • 25/06/2025

 

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Defterdarlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-62030549-120[52/2024]-785634

25.06.2025

Konu

:

Babadan miras olarak kalan zeytin ağaçlarından elde edilen kazancın beyan edilip edilmeyeceği

 

         

 

İlgi

:

a)

14.03.2024 tarih ve 1281554 sayılı özelge talep formu.

b)

25.03.2024 tarih ve 1435756 sayılı özelge talep formu.

c)

26.03.2024 tarih ve 1463946 sayılı dilekçe.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formlarınız ile dilekçenizin incelenmesi neticesinde, avukatlık faaliyeti ile iştigal ettiğinizi, 22/07/2023 tarihinde vefat eden babanızın, vefatı öncesinde Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)'ne kayıtlı olarak kendisine ait tarım arazisinde (14.500) adet zeytin ağacının bulunduğunu ve zeytin ziraatı ile iştigal etmekte olduğunu, babanızın vefatından sonra bahse konu zeytinlerin mahsulünü bir firmaya sattığınızı, satılan zeytinlerin, ağaçlardan firma tarafından toplatılıp teslim alındığını, firma tarafından düzenlenen müstahsil makbuzunun, adınıza düzenlendiğini ve ödemelerin de tarafınıza yapıldığını, diğer taraftan, müteveffa babanıza ait tarım arazisinin anneniz, 3 (üç) kardeşiniz ve tarafınıza miras olarak kaldığını belirterek, 5 (beş) varise ait olan toplam kazançtan hissenize isabet edecek olan kısmının, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilip edilmeyeceği hususunda Defterdarlığımız görüşünün talep edilmekte olduğu anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 52 nci maddesinde; "Zirai faaliyetten doğan kazanç zirai kazançtır.

Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.

...

Mahsullerin değerlendirilmeleri maksadıyla ve zirai istihsale müteferri olarak işlenmesi de zirai faaliyete girer. Ancak, bu ameliye, aynı teşebbüsün cüz'ünü teşkil eden bir işletmede vukua geliyorsa, bu ameliyenin zirai faaliyet sayılabilmesi için işletmenin sınai bir müessese ehemmiyet ve genişliğinde olmaması ve faaliyetini, cüz'ünü teşkil ettiği teşebbüsün mahsullerine hasretmesi şarttır.

...

Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletmeleri işleten gerçek kişilere (Adi şirketler dâhil), vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi ve bu faaliyetler neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir.

..." hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 53 üncü maddesinde; "Çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançlar, bu Kanunun 94 üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilir. 54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) tespit olunarak vergilendirilir. Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu kazançları için beyanname vermezler. Ancak, çiftçiye ait olmakla beraber zirai işletmeye dâhil edilmeyen biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araç veya on yaşına kadar ikiden fazla traktörün işletilmesinden elde edilen gelirler ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilir.

Bu hükmün tatbikinde, aile reisi ile birlikte yaşayan eş ve velayet altındaki çocuklara ait işletmeler ile ortaklık halindeki işletmelerde, işletme büyüklüğü toplu olarak nazara alınır. Ortaklıklarda, ortaklığın birden fazla işletmeye taalluk etmesi veya işletmelerin ayrı ayrı mahallerde bulunması durumu değiştirmez..." hükmüne yer verilmiştir.

Mezkûr madde kapsamında, ortaklık halindeki işletmelerde, işletme büyüklüğünün toplu olarak nazara alınacağı, ortaklıklarda, ortaklığın birden fazla işletmeye taalluk etmesi veya işletmelerin ayrı ayrı mahallerde bulunmasının durumu değiştirmeyeceği, 52'nci maddede yazılı tek işletmelerde işletme birden fazla ortaklıklara ait olsa bile bu ortaklıklara ait işletme büyüklüğünün toplanmak suretiyle nazara alınacağı, gerek şahsi işletmesi gerekse dâhil bulunduğu ortaklıklar müstakilen işletme büyüklüğü ölçüsünün altında kaldığı halde kendisine ait işletmenin ve ortaklıklardaki paylarının toplamı bu ölçüyü aşan çiftçilerin gerçek usulde, payları toplamı ölçüleri aşmayan diğer ortakların tevkifat yoluyla vergilendirileceği, yarıcılığın ortaklık sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan...


Yazının devamını okumak için lütfen abone olunuz.
Sistemimizi 30 Gün Ücretsiz Denemek İster misiniz?

Tüm özelliklerimizi 30 gün boyunca ücretsiz deneyerek sistemimizi test edebilirsiniz. Anında aktivasyon. Not: Bazı kısıtlamalar içerir.

Ücretsiz Dene
Hemen Satın Almak İster misiniz?

Tüm özellikleri seçtiğiniz paket doğrultusunda sınırsız olarak kullanabilirsiniz. Anında aktivasyon.

Hemen Satın Al